24 Kasım 2022

SİGARA & BEBEK

      


      Bir arkadaşım anlatıyor.

     -"Sanırım 2002 veya 2003 kışı olacak. Bayram münasebetiyle aile büyüğümüzü ziyarete gitmiştik. Kış şiddetliydi. Ziyaretinde bulunduğumuz evin sadece bir odası doğal gaz sobasıyla ısıtılmaktaydı. Diğer odalar oldukça soğuktu. Dolayısıyla aile halkı ile beraber misafirlerle aynı odayı paylaşmak zorundaydık. Üstelik henüz iki yaşındaki allerjik bronşit olan evladım da aynı ortamı paylaşarak bir kenarda uyumaktaydı. Sohbetler koyuldukça çaylar tazeleniyordu. Tazelenen çaylara sigaralar eklenmeye başlandı. Küçücük odada ev sahipleri ve misafirler duman altı olmuştuk. Duman altı olmaya razıydık. Çünkü ilk sigarasını yakan aile büyüğümüzün en yakınıydı. Bir şeyler söyleme hakkına sahip değildik. Lakin duman altı olan biri daha vardı ki; o da henüz iki yaşındaki allerjik bronşit olan yavrumdu. Hastalığının düşmanıydı sigara dumanı. Bir tarafta aile büyüğüm, diğer tarafta canımdan bir parça ciğerparem. Bir yanda aile büyüğümün sigara keyfi, öte yanda bronşit olan evladımın sağlığı".
         Arkadaşım anlatmaya devam ediyor.
          -"Sigara dumanlarının kıvrım kıvrım yükselmesini gözlemlerken içimde kopan fırtınalara, tayfunlara hakim olmaya çalışıyordum. Lakin hakim olmak ne mümkün?. Evladımın annesi içimdeki kopan fırtınaların farkına varmış ki beni teselli etmek için fırtınalar kadar çaba sarfediyordu. O bir anneydi. Tabi ki memnun olamazdı bu manzaradan. Onun da elinden bir şeyler gelmiyordu".
         -"Ve bu gün, içimde fırtınaların koptuğu o günleri, bu günlere kıyaslayarak, sanki çok uzak mazide kalan bir anı gibi anlatıyoruz".
          -"Nereden nereye geldik"?.
          -"Hey gidi o sigaralı günler. Bir daha geri gelmez inşaallah".



Uzay Çağı Öyküleri

Mehmet İNCİ 

6 Aralık 2015  

Pendik


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder