22 Aralık 2023

TAKSİ ÇAĞIRDIM BABACIM. ONU BEKLİYORUM!..

 


Memleketten bu koca köye göçeli yirmi beş seneyi aşmıştı. Kimi inşaatlarda, kimi tekstilde, kimi de seyyar olarak çalışmıştı. Hayatın her türlü hallerine vakıf olarak emekliliğin tadını çıkarmaya çalışıyordu. Lise ve üniversite öğrencisi çocukları ve kıymetli eşi ile kasaba nüfusuna sahip apartmanın manzarası güzel bir dairesinde mutlu ve mesut olarak hayatlarını devam ettiriyorlardı.

Çocukluğunu ve gençliğinin ilk dönemlerini geçirdiği memleketi ile otuz yıla yakın yaşadığı, sosyal bir hapishane olan  bu koca şehirdeki hayatın zorluklarını zihninde tasavvur ediyor, hangisinin kolay, hangisinin zor olduğu konusunda cevapsız sorular arasında kalıyordu. Çocuklarının okuması, milletine ve vatanına faydalı ve üretken bir fert olması en büyük hayaliydi. Büyük evladı sene sonunda üniversiteyi bitirecek, diğer evladı ise üniversite sınavına girecekti. Birinin okul sonrası güzel bir işe yerleşmesi, diğerinin ise önü açık bir okul kazanması için her daim dua ediyordu. 

Bir hafta sonu tüm aile birleşmiş ve evin hanımefendisi sabah kahvaltısını hazırlamaya başlamıştı. Şehir dışından gelen üniversite son sınıf öğrencisi evladının en sevdiği kahvaltıyı hazırlamaya çalışırken, birkaç kahvaltı malzemesinin eksik olduğunu fark etti. Hayat mücadelesinde tüm zorluklarla mücadele etmiş, yorgun düşmüş evin babasının bakkala gitmesine gönlü razı gelmedi. Diğer evladını eksik olan kahvaltılık malzemelerin alınması için bakkala gönderdi. Üç sokak ilerideki mahalle bakkalına ihtiyaçları almak için giden evladın dönüş yapma vakti gelip geçmekteydi. Lakin henüz daire kapısı çalınmamıştı. Bu çocuk nerede kaldı diye anne baba kendi aralarında konuşurken, babanın gözü evin karşısında cadde üzerinde bekleyen birine takıldı. O da kim? Neden tam da bizim evin karşısında cadde üzerinde beklemektedir diye perdeyi araladı. Baktı ki bakkala gitmek için evden ayrılan çocuğu. Pencerenin kanadını açtı ve neden orada  beklediğini, ihtiyaçları almak için niye bakkala gitmediğini sordu. Evladı ise, bakkala gideceğini, ihtiyaçları alacağını söyleyerek pencerede olan babasına seslendi.

-Taksi çağırdım babacığım. Onu bekliyorum.


Mehmet İNCİ

22/12/2023

Pendik / İstanbul

Uzay Çağı Öyküleri

11 Kasım 2023

MİSAFİR ARAÇ GİREMEZ

   


      Anadolu Kültüründe bir gelenek ve görenek vardı daha düne kadar.

     Köylerde ulaşımın atlarla sağlandığı zamanlarda herhangi cemiyete davet edilen ahalinin binek hayvanları için özel ahırlar bulundurulur, atların bakımı ve tımarı yapılır, hayvanın yemi verilirdi. Bu işlemler için uzak yakın, akraba yabancı ayırt edilmezdi. Her gelen misafire eşit oranda yaklaşılır, hiç kimse mahrum bırakılmazdı. Köye yolu düşen biçare için odalar açılır, yolda kalmış çaresizin karnı doyurulur, üç gün boyunca ihtiyaçları karşılanırdı. 

     Şimdi ise büyük şehirlerde apartman bahçelerinin kapısında "Misafir Araç Giremez" yazmakta.

     Nereden nereye?


Mehmet İNCİ

Uzay Çağı Öyküleri

2019 Kasım Pendik. İst. 

5 Ekim 2023

✔️Amacımız & Niyetimiz & Hedefimiz

       >> Köyleri bıraktık. Kentlere yerleştik. Belki keyfi belki zaruri. Zaruri kısmı bizleri daha çok ilgilendiriyor.

         >> Yoksa hiç birimiz köylerimizi bırakıp bu açık cezaevi niteliğindeki büyükşehirlere gelmezdik. Çocuklarımız burada doğdu. Burada büyüyorlar ve büyüdükleri şehrin kültürünü özümsüyorlar. Tabiki yaşadıkları şehrin kültürü belleklerinde var olacak. Kentin kültürü ile hemhal olurken atalarının, annelerinin, babalarının yaşadığı coğrafyaların kültürlerinden kopmasınlar diyedir uğraşımız. Damarlarında dolaşan kanın beslendiği ata coğrafyasıyla , ata kültürüyle her dem irtibat halinde olmalarını sağlamaktır  niyetimiz.

       >>Ve bunu sanal alemde de olsa Gurbetten Sılaya Sıladan Gurbete Gönül Köprüsü kurma adına başlatıp devam ettirmektedir gayemiz. 


 Mehmet İNCİ 

Pendik. İstanbul

Nisan 2018