Namı ülkenin her köşesine yayılmakla kalmamış, yurt dışında da aranır hale gelmiş tekstil ürünleri imal eden bir fabrikanın, taşradaki bayisinin satış departmanında çalışan bir Ekip Sorumlusudur.
Bir önceki Ekip Sorumlusu görevden ayrıldıktan sonra, fabrikanın üst yönetimi, çalışanlar arasından yeni Ekip Sorumlusu çıkarmak ister. Bir-iki aday çıkar. Lakin bizimkinin eğitimi, kültürü, yaşantısı ve geçmişi aranan şartlara uymasa da tepeden inme Ekip Sorumlusu olarak atanır.
Hiç aklında, hayalinde yokken birdenbire jet hızıyla Ekip Sorumlusu olarak atanmıştır artık. Öyle bir havalara girer ki, bayiinde çalıştığı tekstil fabrikasını sanki kendisi kurmuştur. Kendisi olmasa holdingin hiç bir anlamı yoktur. Kendisi varsa holding de vardır. Hemen kendine ekip içerisinde bir yardımcı seçer. Bu yardımcı öyle kabiliyetli olmalıdır ki, kimin ne yaptığını, ne düşündüğünü, neler konuştuklarını ve hatta WC'de ne kadar kaldıklarını bile kendine anı anına yetiştirebilsin.
Bilgisayarın başına oturur. "Küçük dağları ben yarattım" edasıyla bir PC'ye göz gezdirir, bir ekip elemanlarına. Lakin monitörde bir hareket yoktur. Derhal emir verir.
-"Bilgisayar arızalı. Bakıma alına".
Arızayı gidermek için gelen eleman derhal arızanın giderilmesi ve holdingin zarardan kurtulması amacıyla telaş yapar. İşaret parmağıyla PC'nin düğmesine basarak bilgisayarı açar ve monitörde görüntü belirir.
-"Efendim. PC arızalı değil. Sadece kapalı. Şu düğmeye basarak açabilir, mause ile de şuradan kapatabilirsiniz"
diyen yetkili personel, efendilikle uzaklaşır ve işine döner.
Aradan yıllar geçer. Ekip Sorumlusu ve yardımcısı aşk ve şevk ile çalışmaya devam ederler. Bu kadar geçen zaman zarfında yardımcısı sayesinde ekip üyelerinin her türlü davranışlarından haberdar olmuştur. Okudukları gazeteden, alışveriş yaptıkları mahalle bakkalından, sevdikleri renklerden, gönül verdikleri siyasi partilerden ve hatta eşlerinin giyim kuşamından bile. Bu marifetinden dolayı yardımcısını daima takdir ve tebrik etmekte, ekipteki diğer elemanlara karşı kollamakta ve yüceltmektedir.
Ne yazık ki aradan geçen bunca zaman içerisinde klavyedeki bir harfi bile bulmak için dakikalarca zaman harcayan Ekip Sorumlusu, geleceğini garantiye alabilmek, esebilecek sert rüzgarlara karşı göğüs görebilmek için holding bayisinin idarecilerine ve hatta müdürlerine elinden gelenin en iyisini yapmakta, yağcılıkta ve şak-şakcılıkta usta manevralar öğrenmekte ve bunları uygulamakta geç kalmamaktadır. İlk günlerde açmak için düğmesini bulamadığı bilgisayar atıl durumdadır. Yardımcısı bütün işleri diğer departmanlardaki personelin bilgisayarında halletmektedir. PC'nin Belgeler Bölümü bomboştur. Sadece mailler alınır ve gönderilir.
Bir vakit sonra söz konusu taşradaki bayiye holding merkezinden bir eleman atanır. Taşra Bayisinde çalışanlar merkezden gelen personeli sevgi ve hürmetle karşılarlar. Bağrılarına basarlar. Yeni eleman bu ilgi ve alakadan fevkalâde memnundur. Hareketli ve iş yükü oldukça ağır bir yerden gelmesi nedeniyle yeni işyerine alışmakta hiç de zorlanmaz. Kısa bir zaman ekip içersinde çalıştıktan sonra departmanda "Ekip Sorumlusu Yardımcılığına" atanır. Yeni elemanın bu atanmasına ekipten sevinenler olduğu gibi sevinemeyenler de olur. Bilhassa eski yardımcı hiç mi hiç sevinemez.
Ekip Sorumlusu Yardımcılığına atanan yeni eleman işe önce diğer departman bilgisayarlarında olan bilgi ve belgeleri çalışacağı bilgisayara aktarmakla başlar. O zamana kadar bomboş bir teneke kutusu gibi duran PC, "adam yerine konulduğundan, bir işe yaradığından" olsa gerek mutlu ve mesut olduğunu ilan eder gibidir. Artık Ekip Sorumlusunun PC'sinde "Günlük Üretim ve Faaliyet Raporu", "Personel Aylık Çalışma Çizelgesi", "Kişisel Bilgiler", "Hastane Tedavi Giderleri ve Raporları" vb. belgeler yerlerini almıştır. Bilgisayar oldukça memnundur. Bir teneke kutusu değildir artık.
Bu güne kadar bomboş duran PC'nin Belgeler Bölümünde personel için gerekli bilgi ve belgelerin yer alması ekip çalışanlarını son derece memnun ederken, Ekip Sorumlusunu da memnun etmekle beraber biraz tedirginleştirmiştir. İçin için rahatsız olmaktadır. Zaman zaman bilgisayarı kapatmakta, ara sıra şifresini değiştirmekte, bulunduğu odayı kilitlemektedir. Ekip Çalışanları bu durumdan rahatsız olurlar. Kendisine hitaben:
- "Bilgi Çağındayız. İletişim Çağındayız. Bilgisayarla işlerimiz oluyor. Hastane Randevu alıyoruz . Maillerimize bakıyoruz. Biliyorsun arkadaşlarımızın çoğu AÖF Öğrencisi. Derslerimize çalışıyoruz. Mümkünse PC'yi kapatmayın. Açık kalabilir mi"? diye rica ederlerse de Ekip Sorumlusu hiç oralı olmaz. Hiç birinin sözlerine kulak asmaz. "Küçük dağları ben yarattım" edasıyla şöyle söyler.
-"Bilgisayarda belgelerim var".
8 Ekim 2015
Pendik. İstanbul
Uzay Çağı Öyküleri
Mehmet İNCİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder