24 Kasım 2022

"MEZARDAN ÇIKARIM SUYU SİZE VERMEM"

    


        Kentleşmenin, köyden şehre göçün daha henüz hız kazanmadığı, biraz-biraz olsa da belirgin olarak hissedilmediği 1970-1980'li yıllar. Köy nüfusu kalabalık, hareketli ve canlı. İlkokullarında çocuk sesleri, zil sesleri ve marşlar duyulduğu o neşeli ve mutlu yıllar.

          Köylü halk arazilerin her metrekaresine dağılmış durumda. Tarla kenarında, yol kenarında ve pınarların başında da olsa insanların yalnız kalmadığı, mutlaka köylü bir vatandaşın gelip selam verdiği o hareketli yıllar.
          Dedik ya köy kalabalık. O nedenle bahçe-bostan sulamasında kullanılan "dere suyu" çok kıymetli. Altın ve petrolden de kıymetli köylü için. Bir damlasını bir dakika olsun boşa akıtmama, boşa harcamama telaşındalar. Günün yirmidört saati üçe bölünmüş şekilde nöbetleşe ve bahçe sırasına göre bostanlarını sulamaktalar. Vatandaş sulama işine ayrıca özen ve itina göstermektedir.
         İlk bahçeden başlayan sulama faaliyeti sıranın son bahçeye gelmesiyle tekrar başa dönmekte ve bu böyle devam etmektedir. Lakin son bahçe ile sondan bir önceki bahçede işler biraz karışıktır. Şöyle ki; sulama sırası ilk bahçeye geldiğinde 30-40 dakika süre ile suyun devamı son bahçeye kadar ulaşmayı sürdürür. İşte bu 30-40 dakikalık akan suyun ayağını sondan bir önceki bahçe sahibi ısrarla ve despotca kullanmak ister. Son bahçe ile sondan bir önceki bahçenin sahipleri halkın arasında zaman zaman münakaşa etmektedir.
          Son bahçe sahibi 30-40 dakikalık akan suyun ayağını kullanılmasında hak sahibi olduğunu ısrarla dile getirse de, sondan bir önceki bahçenin sahibi hak-mak tanımadığını, hakkın ancak değirmende aranacağını tüm köylü vatandaşların arasında bağırarak ifade eder ve  avurtlarını doldurarak şöyle devam eder:

           - "Mezardan çıkarım. Suyu size vermem."



18.09.2015 

Pendik. İstanbul

Mehmet İNCİ
Uzay Çağı Öyküleri 

1 yorum: