6 Aralık 2022

EMANET İŞÇİLERİ SERVİSE BİNEMEZ


       Uzun kış gecelerinde yaşlı amcalarımız köy odasında sıcacık sobanın etrafında çaylarını yudumlarken anlatmışlardı.

    1970’li yıllar. Karabük Demir–Çelik Fabrikası kadrolu işçileri için, yine kadrolu şoför ile köyümüze sabah, öğle ve gece olmak üzere günde üçer kez servis göndermektedir. Tabi ki işçiler Demir -Çelik Fabrikasının kadrolu elemanlarıdır. Fabrika kadrolu personel ile beraber Taşeron Personel de çalıştırmaktadır. Köyümüz gençleri olan fabrikanın taşeron işçileri, köye ulaşım için fabrika servisinden yararlanmak isterler ve bu amaçla servise binerler. Servis içerisinde bir atışma başlar. Köyümüzün kadrolu işçileri taşeron işçilerin servise binme hakkı olmadığını söyleyerek araçtan indirmek isterler. O Zemheri kışında yolun yarısında, köye ulaşmaya çalışan servis aracı durur ve kapılar açılır. Kadrolu bir işçi kendi köyünden olan, bahçede, bağda komşu olan, aynı Köy Mescidinde beraberce namaz kıldıkları komşusunu taşeron işçi diye kolundan tuttuğu gibi servisten aşağıya indirir. Genç delikanlı çaresizdir. İner inmez kar suyundan ayakları ıslanır. Tam o esnada bir yiğit çıkar. Haksızlığa, adaletsizliğe, adam kayırmaya meydan okuyarak:

    -Yahu siz de hiç utanma, arlanma yok mudur? Der.

    Ve derhal servisten aşağıya ,iner, ön kapıdan indirilen köylüsü taşeron işçiyi tekrar arka kapıdan araca bindirir.

    Rabbim o yiğitten razı olsun.



    Mehmet İNCİ

    Uzay Çağı Öyküleri

    19/01/2021

    Pendik. İstanbul





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder