7 Aralık 2022

KADIBAŞI KABAĞI

    

 


        Gurbetteki çocuklarına kışlık erzak gönderen babaanne telefonu açan torunuyla konuşmaktadır:

    - ‘Oğlum. Annene söyle. Kabakları soğuk yerlere, betonlara falan bırakmasın. Yoksa hemen çürür. E mi güzel torunum’ diye tembih eder.

    Evin genç annesi birkaç gün önce köyden gelen kışlık kabakların yanına varır ve aklından kabak tatlısı yapma fikri geçer.

    Önce bir tane alır ve kolayca kesip parçalara ayırır. Kabak pişmeye hazırdır. Hazır başlamışken küçük olanlardan bir tane daha kesip hazırlamak ister. O da ne. İkinci olarak kesmeye çalıştığı kabak bir öncekine göre hem kesmesi zor, hem de doğraması. Halbuki bir önce kestiği hiç bu kadar zor olmamıştı. Neden kesmeye çalıştığı ikinci kabak elini, kolunu yormuştu? Eşine seslenir:

    -Efendi. Bu kabak neden bu kadar sert? Keserken elim kolum ağrıdı.

    -Hanım, der eşi.

    - O ikinci kesmeye çalıştığın kabak, Kadıbaşı Kabağı.

    Sahi. Kadıbaşı Kabağı sert mi olur?





    Mehmet İNCİ

    Uzay Çağı Öyküleri

    29/12/2020

    Pendik. İstanbul







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder