14 Aralık 2022

EKMEK EVİ NE DEMEK BABA?

 


   Yaz Tatilinde ailesiyle beraber dedesinin yaşadığı köylerine gitmişti Kerem. “Orada bir köy var uzakta. O köy bizim köyümüzdür. Gitmesek de , görmesek de o köy bizim köyümüzdür” sözünü düstur edinen Keremin babası, büyükşehirlerde doğup büyüyen çocuklarının, kedi doğup büyüdüğü toprakları tanımları ve hafızalarına yazmaları için her yaz mevsiminde köyüne gidiyordu.

    Yine böyle bir yaz mevsiminde ailesiyle beraber köylerindeydi Kerem. Doğup büyüdüğü büyükşehir ile babasının köyünü kendi hafızasında mukayese etmeye çalışıyordu. Köy ne kadar sessizdi. Trafik gürültüsü, insan kalabalığı ve sanayi gürültüsü yoktu. Uzaklardan bir yerlerden köylülerin kendi aralarında avaz avaz konuşmaları, horoz sesleri, rüzgarın uğultusu, aşağıdaki derenin çağlayışı vardı sadece. Keşke hep burada kalsam diye geçirdi içinden.

    Dedesi evin avlusunda tamirat işiyle uğraşmaktaydı. Kerem’in bilmediği, ne olduğu hakkında zihninde gel-gitler yaşadığı bir tamirat. Uzun sopa gibi bir ağaç, tarağa benzer bir düzeneğin ortasında birleşiyor. Nereden bilsin ki bunun tırmık olduğunu ve tarım işlerinde kullanıldığını?

    Dedesine o an için bir bıçak lazım olur.

    -Hadi koçum, der dedesi. Koş. Ekmek evinden bir bıçak kap gel.

    -Ekmek evi mi? der Kerem.

    -Evet koçum. Ekmek evi. Eve çık. Babaannenden iste. Sana bıçağı versin. Kap gel.

    Kerem, zihninde ekmek evi, ekmek evi diye diye biraz ötede bahçede çalışan babasının yanına gider. Babasına, dedesinin bıçak istediğini, ekmek evinden getirmesini istediğini anlatarak şöyle sorar:

    -Ekmek Evi ne demek baba?



    Mehmet İNCİ

    Uzay Çağı Öyküleri

    19/07/2020

    Pendik. İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder