Mübarek Ramazan Ayının gelmesiyle dernek başkanlığı yaptığı caminin cemaatinde gözle görülür bir artış olmuştu. Karadenizli dernek başkanı bir hayli mutluydu. Cami inşaatı henüz tamamlanmamıştı. Bir çok eksikleri vardı. Şimdilik namazlar caminin alt katında kılınıyordu. Birazcık soğuktu ve birazda nem-rutubet kokusu vardı.
Dernek başkanı, inşaatın bir an evvel bitmesini can-ı gönülden istemekteydi. Ahir ömründe geriye kalacak güzel bir eser ve hizmet bırakmak istiyordu. Muziplik olsun diye, her zaman şikayetçi olduğu namaz esnasında telefonları çalan cemaate ufak bir şaka yapma istedi. Teravih namazına hazırlanan cemaate hitaben;
-Muhterem cemaatimiz. Biliyorsunuz, camimiz inşaat halinde. Henüz namazlarımızı alt katta kılmaktayız. Hem biraz soğuk, hem de rutubet kokusu var. Sizden ricam namaz esnasında telefonlarınızın çalmaması. İnşaattan dolayı nakit paraya ihtiyacımız var. Bundan böyle namaz esnasında telefonu çalan cemaatimizden dernek olarak bir çeyrek altın talep ediyoruz.
İmam Efendi cami dernek başkanının bu şaka vari hitabının ardından tekbir alarak Teravih Namazına başlar. Tüm cemaat huşu içerisinde namaza devam etmektedir. Mübarek Ramazan ikliminden azami faydalanmak istemektedirler. Hoca Efendi güzel kıratı ve sesiyle namaza devam ederken, cemaatin birinin telefonu karadeniz dalgalarının ritmini andıran bir ses tonuyla çalmaya başlar. Tüm cemaat gibi imam da rahatsız olur ve neredeyse namazı bırakıp müziğin ritmine kapılıp gidecek gibi olur. O da ne!.. Çalan telefon Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği başkanının telefonudur. Başkan kızarır, bozarır ve terlemeye başlar. Bir hışımla cebindeki telefonu susturmaya çalışır ve sonunda sesini kesmeyi başarır.
Namaz ve tesbihat sonrası cemaat dışarıya çıkmaya başlarken cami imamı mikrafonu alır ve dernek başkanına hitaben;
-Başkan. İlk çeyrek altını senden alalım bi zahmet.
Mehmet İNCİ
15/05/2024
Pendik/İstanbul
Uzay Çağı Öyküleri